YILDIRIM BAYEZIT CAMİİ
Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerinden birini teşkil eden Yıldırım Beyazıt camiinde maalesef inşa kitabesi bulunmamaktadır.600 seneden beri dimdik ayakta kalabilen bu camiinin inşa kitabesinin bulunmaması,bunca yılın kahrını çeken bu abidenin geçirdiği zelzele,tamir ve asırların yıpratma olanağı dikkate alınırsa olağan karşılanmalıdır. Bununla beraber caminin inşa tarihi hakkında tereddüde düşmeye mahal yoktur.
Zira hemen yanı başında bulunan ve cami kadar bir ömre ve gerek mimari tarzı ve gerekse tarihi değeri bakımından aynı özellikleri taşıyan Yıldırım Beyazıt Hamamındaki,geniş bilgi veren kitabe ve taş vakfiyeler,hamamın cami için irad olarak yapıldığını ve gelirinin evvala camiinin meselelerine (imar,tamir,bakım) sarf edileceğini bildirdiğine göre cami,hamamdan önce yapılmıştır.Hamamın kitabesine göre cami de hamamda Beyazıt Han tarafından yaptırılmıştır.
Bir çok kaynaklara göre,Camiinin inşa tarihi (H.776) M.1374 olarak gösterilmektedir.Tarih yazarlarımız camiinin inşa tarihini hangi belgelere göre M.1374 olarak gösterildiklerini belirtmemektedir.Muhtemelen hamamdan önce yapıldığı kesin olduğuna göre 8 senelik bir inşaat müddetini ilave etmiş olmalılar.Yıldırım Beyazıt Hamamı M.1382 yılında inşa edilmiştir.Bu tarih inşa kitabesinde kesin olarak belirtilmektedir.
Baştan şunu kesin olarak belirtmek gerekir ki,Yıldırım Beyazıt Han M.1360 yılında dünyaya gelmiş,29 yaşında,yani M.1389 da babası Murat Hüdavendigar Han’ın ölümünden sonra padişah olmuştur.Bu tarihlere göre Mudurnu’daki Yıldırım Beyazıt Camii,Yıldırım Beyazıt henüz 14-15 yaşlarında iken inşa edilmiş olmaktadır.Demek ki,Yıldırım büyük camiinin yapıldığı tarihte henüz Şehzadedir.
Mudurnu Yıldırım Beyazıt Hamamı ise inşa kitabesinde açıkça belirtildiğine göre (H.784) M.1382 yılında yapılmıştır ki,Yıldırım Beyazıt henüz 21-22 yaşlarındadır.Ve Şehzadedir.
Halk arasındaki yaygın ve yanlış bir söylentiyi de yanlışlıklardan kurtarmak için düzeltmeye ihtiyaç vardır.Halkımızın bir bölümü,Yıldırım Beyazıt’ın Timurlenk ile giriştiği Ankara Meydan Savaşına giderken,Mudurnu’dan geçtiğinde bu camiyi yaptırmış olduğu rivayeti yaygındır.Cami M.1374 yılında yapılmıştır.Ankara Meydan Savaşı ise M.1402 yılında cereyan etmiştir.Yani cami,Ankara Meydan Savaşından tam 28 yıl önce imşa edilmiştir.Bu nedenle Mudurnu Yıldırım Beyazıt Cami inşasının Ankara Meydan Savaşı ile bir ilişkisi yoktur.
Yıldırım Beyazıt’ın babası,Kosova Savaşı kahramanı Murat Hüdavendigar Han hayatta iken,henüz Şehzade olan ve padişah olup olamayacağı belli olmayan Beyazıt’ın bu camiyi yaptırmış olması ve hamamın inşa kitabesindeki yazıların manası karşılaştırılınca,tarih yazarları da tereddüde düşmüşlerdir.Hatta,bu konunun en ileri gelen ve uzun yıllarını harcayarak eserler veren rahmetli Mimar Mühendis Ekrem Hakkı Ayverdi”....Yıldırım’ın adaletin ve ihsanın naşiri sıfatlarını alması ve devletinin devamına dua edilmesi epeyce garip görülmektedir....” diye yazması dikkat çekicidir.Bundan başka E.Hakkı Ayverdi,”.....Babası hayatta iken,Yıldırım Beyazıt’ın henüz Şehzade olduğu bir zamanda,kendisini bu payelere layık görmesi (acaba istikbale matuf tasavvurlarından mı doğuyordu?),demek suretiyle cami ve hamamı inşa ettirenin kimliği üzerindeki tereddüdünü açıklamaktadır.Lakin hamamın imşa kitabesindeki beyanlarda inkar edilemez bir gerçek olarak bugün hala kapısında bulunmaktadır.
Camiinin planı geometrik olarak kare ye pek yakındır.Yan tarafları dar birer kemer ilavesiyle sadece 1 metre kadar genişlik sağlanmıştır.
Ortalama olarak 160 cm kadar kalınlığı olan duvarlara,8 tane yaslama ayak eklenerek aralarına kemerler atılmıştır.Duvardan duvara açıklık 20 metre 70 cm kubbe açıklığı 90 metre 65 cm yi bulmaktadır.Tek kubbelidir.M.1374 senesinde bu önemde bir kubbe yapımının değeri üzerinde durmak ve bu cesur başlangıcın hakkını vermek lazımdır.En önemlisi de kubbenin çok alçaktan başlatılmış olmasıdır.Kubbe özengisi 8 m.80 cm.yüksekliğindedir.Duvarlar ve kasnaklar tamamen moloz ile örtülmüş,yalnız köşelerde yontma taş kullanılmıştır.Saçaklarda 4 sıra kirpi vardır.
Camiinin içine girince,ferah bir kubbe altında,bulunulduğu hissi uyanmaktadır.İşte mimarinin başarısı de budur.
Camiinin tezyinatından ve ahşap aksamından zamanımıza bir şey kalmamıştır.Yalnız mihrap,eski hali hakkında umumi bir fikir verecek vaziyettedir.Yaşmağı beş sıra istalaktitli,etrafı silmektedir.Köşelerde rilimli ve ortası memeli iki çivi başı vardır.Etraf silmesinin”asaba kısmında bir uzunca kitabe” bir rozans ile yapılmış ve asırlar boyu devam etmiş bir motif görülmektedir.
Camiinin ilk minaresi,söylentilere göre,son cemaat mahallinin önünde ve biraz uzakta imiş,sonradan M.1744 senesinde,binanın sağına bugünkü minare yapılmıştır.Bu minarenin küpten sonrası tuğladan örülmüştür.İlk minarenin inşa kitabesi de getirilip,bunun kapısının üstüne yerleştirilmiştir.
Yıldırım Beyazıt Camii M.1776 ve M.1839 yıllarında iki defa,daha sonra da Abdülhamit Han tarafından M.1900 yılında tamir görmüştür.Bunlardan başka 1944 ve en son da 1960 senelerinde tamir edilmiştir.
Kubbenin Vakıflar İdaresince yaptırılan son 1960 senesi tamiratında,1900 yılında yapılan tamirattan kalma tezyinatının altında İsmail adında bir hattatın imzası bulunuyordu.Kubbeyi çevreleyen ayetler,sülüs yazısı ile yazılmış idi.Bugün bunlar tamamen kaybolmuş,1960 tamiratının altında kalmıştır.